Kadın Dayanışması İle Yalnız Değilsiniz!
Erkek şiddetine maruz kaldıysanız ve desteğe ihtiyacınız varsa 0446 223 25 08 no’lu telefondan ve info@katrekadin.com mail adresinden bizlere her zaman ulaşabilirsiniz. Kadın dayanışması ile her zaman yanınızdayız!
Bizler kadın, çocuk ve LGBTİ+ alanında gönüllü olan ve bizzat sahada çalışan feminist kadınlarız. Yaşadığı şiddeti fark eden kadın, çocuk ve LGBTİ+’lara da(ya)nışma merkezimizde hukuki, sosyal, psikolojik destek sağlıyoruz. Şiddete maruz bırakılan hedef kitlemizle çalışırken feminist perspektifle, “mağdurun beyanı esastır” ilkesi doğrultusunda, hiyerarşi kurmadan, kurtarıcı rolüne bürünmeden, yargılamadan, dayanışmayı esas alarak destek sağlıyoruz.
- Published in Genel
OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTI ÇAĞRISI
Derneğimizin Olağan Genel Kurul Toplantısı, 20/06/2022 Pazartesi günü saat: 14.00’te dernek merkezinde(Atatürk Mah. 353. Sk. İzzet Bey Apt. No:4/5 Merkez/Erzincan); çoğunluk sağlanamadığı takdirde ise 28/06/2022 tarihi Salı günü saat 14.00’te dernek merkezinde aşağıda belirtilen gündem maddelerini görüşmek üzere toplanmasına oy birliği ile karar verilmiştir. Sayın üyelerimizin katılımı önemle rica olunur, şimdiden teşekkür ederiz.
KATRE KADIN DANIŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ, YÖNETİM KURULU
GÜNDEM;
- Toplantının açılışı,
- Genel Kurul Başkanlık Divanının oluşumu,
- Genel Kurul Başkanlık Divanına toplantı tutanaklarını imza yetkisi verilmesi,
- Başkanın konuşması,
- Yönetim Kurulu’nun faaliyet, hesap ve Denetleme Kurulu Raporunun görüşülmesi,
- Dernek üye giriş ve aylık aidatların belirlenmesi,
- Tahmini bütçenin görüşülmesi ve onaylanması,
- Dernek Tüzüğünde değişiklik yapılması,
- Yönetim ve Denetim Kurulu’nun seçimi,
- Dilek ve temenniler ile Kapanış.
- Published in Genel
Kadınlar üreme sağlığı ve cinsel sağlık hakkı konusunda bilgileniyor.
Sivil Toplum için Destek Vakfı desteği ile sürdürdüğümüz “Erzincan’da Kadın ve Sağlık Hakkı” projesi 10 kişilik 4. kadın grubu ile devam etmektedir. 40 kadınla görüşme sağlayıp düzenlediğimiz toplantılarımız da kadınlar, üreme sağlığı ve cinsel sağlık hakkı konusunda bilgilendiriliyor.
Projemizde görüştüğümüz kadınlarla üreme sağlığı ve cinsel sağlık konularını konuşarak toplantılara devam etmekteyiz. Sağlık hizmetlerine erişim, doğru bilgileri edinme konusunda bilmemiz gerekenler, üreme ve cinsel sağlık ile ilgili yanlış bilinenler, üreme ve cinsel sağlık konularında bilinçli yöntemler ve bu yöntemlerin uygulanmasında karşılaşılacak sorunlara değinerek bilgilendirme toplantıları yapmaya devam etmekteyiz.
Temmuz ayına kadar devam edecek projemizde görüştüğümüz kadınlardan aldığımız başvuruları desteklemeye ve geri dönüşleri değerlendirmeye devam etmekteyiz. Temmuz ayında projenin izleme ve değerlendirmesi yapılarak genel değerlendirme raporu paylaşılacaktır.
- Published in Genel
Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin desteği ile gerçekleştirdiğimiz “Genç Kadınlarla Feminizm” projesi
Erkek şiddeti; kadınlar ile erkekler arasında tarihten gelen eşit olmayan güç ilişkilerinden kaynaklı, erkeklerin kadınlara uyguladığı sistematik ayrımcılığın en somut halidir. Erkekler, tarihten gelen güç ilişkilerini korumak, kadınları kontrol altında tutmak için şiddet uygular. Kadına yönelik şiddetin önüne geçilebilmesi, toplumsal cinsiyet kalıp yargılarının üstün olarak kurguladığı erkeklik algısı karşısında ikincil ve muhtaç olarak kurgulanan kadınlık algısı ile mücadele etmeyi gerekli kılar.
Kadın ile erkek arasındaki bu güç ilişkilerinin, toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığın, toplumsal cinsiyet kimliği olarak kadınlık değerlerinin, kadınların maruz bırakıldıkları şiddetin, ayrımcılığın kaynağındaki patriyarkal sistemin irdelenmesi, sorgulanması gerekmektedir. Kadınların yaşadığı toplumsal cinsiyet ayrımcılığını konuşarak açığa çıkarmak ve böylelikle kadınların güçlenmelerini ve potansiyellerinin farkına varmalarını sağlamak, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin temelindeki bu sorunlara çözüm üretmek gerektiği fikriyle bu proje yapılmaya karar verilmiştir.
Kadınların bedeni ve emeği üzerine kurulu patriyarkal sistemde kadınlar yaşamlarının kontrolünü ele almakta, maruz kaldıkları şiddeti ev içinden, aileden dışarı çıkarmakta zorlanmaktadırlar. Bunun en önemli nedeni ise kadınlara öğretilmiş utanma ve kendini suçlama haliyle birlikte ailenin mahrem olması ve mahremin dışarıya çıkarılmasının yasak olmasıdır. “Özel olan politiktir” vurgusunu esas alarak Erzincan’da yaşayan 18-26 yaş aralığındaki genç kadınların;
- feminizmle tanışmalarını,
- kadın kimliğine ilişkin doğru bir algı geliştirmelerini,
- toplumsal cinsiyet bakış açısı edinmelerini,
- toplumsal cinsiyet kalıp yargılarından kaynaklı deneyimlerinin, ezilmişliklerinin ortak
- olduğuna ilişkin farkındalık kazanmalarını,
- kadın olmaktan kaynaklı yaşadıkları ötekileştirme ve ezilmenin tüm kadınların ortak sorunu olduğunu fark etmelerini sağlamak amaçlanmaktadır.
Bu amaçlarla gerçekleştirilecek bilinç yükseltme grupları ile kadın olmanın kadınlar açısından ne anlama geldiği, toplum tarafından kadınlara yüklenen ve kadınlardan beklenen roller, kadınların toplumsal cinsiyetlerinin yaşamlarını nasıl etkilediği, hayatlarının her alanında karşılaştıkları toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ve bu ayrımcılığın kadına yönelik şiddetin bir sonucu olduğu, kadına yönelik şiddetin nedenleriyle ilgili yanlış inanışlar ile ilgili bilgi ve farkındalık gelişimi gerçekleştirilerek kadınların şiddetle mücadelede dayanışma ve harekete geçmeleri hedeflenmektedir. Kadınların bireysellikten politikliğe doğru bir dönüşüm, farkındalık kazanmaları sağlanacaktır.
Belirlenen 1 mahallede yapılacak saha çalışmaları ile kadınları; da(ya)nışma merkezimizle ilgili, şiddete maruz bırakıldıklarında başvuru yapabilecekleri kurumlar, haklarımız ve kazanımlarımız ile ilgili ve erkek şiddetiyle mücadele ederken karşılaştıkları sorunlar ve bu sorunlarla nasıl baş edebilecekleri üzerine bilgilendirmeler yapılacaktır.
Genç kadınlarla bilinç yükseltme grupları ve mahallede saha çalışması yapıldıktan sonra şehir merkezinde kiraladığımız salonda proje ekibi, bilinç yükseltme gruplarına katılan kadınlar ve mahalledeki kadınların katılımı ile genel toplantı yapılarak ve projenin değerlendirmesi gerçekleştirilecektir.
- Published in Genel
Erzincan’da Kadın ve Sağlık Hakkı Projesi devam ediyor…
Sivil Toplum için Destek Vakfı desteği ile Erzincan’da Kadın ve Sağlık Hakkı Projesi kapsamında yürüttüğümüz çalışma aralık ve ocak ayı itibari ile devam etmektedir. Projenin devam ettiği bu süreçte kadınların sağlık hizmetlerine ulaşabilmeleri, karşılaştıkları sorunları dile getirebilmeleri, üreme ve cinsel sağlık konularında farkındalığın arttırılması amacı ile başlattığımız faaliyetlere 8 kişilik proje ekibinin aldığı eğitici eğitimi sonucunda toplantılar gerçekleştirmekteyiz.
Kadınlarla; cinsellik, cinsel şiddet, onay, gebelik, kürtaj, güvenli cinsellik, cinsel sağlık, beden, haz konu başlıkları ile ilgili 12 oturum gerçekleştirmekteyiz. Toplantılar öncesinde kadınlarla saha çalışmaları gerçekleştirdik. Eylül ayından kasım ayına kadar 10’ar kişilik 2 kadın grubu ile toplamda 24 toplantı düzenlenmiştir. Projemizde belirlenen ikinci mahallede toplantılar aralık ayından itibaren 10 kişilik üçüncü kadın grubu ile devam etmektedir.
- Published in Genel
Katre Kadın Erzincan Saha Çalışması Deneyimleri
Bu rapor “Erzincan’da Kadınlar Buluşuyor” projesi kapsamında hazırlanmıştır. Projemiz Ocak 2021 ve Kasım 2021 tarihleri arasında Heinrich Böll Stiftung Derneği tarafından desteklenmiştir. Toplumsal cinsiyet temelli şiddete karşı kapsamlı bir mücadele yürütmek, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak amacıyla faaliyetlerimiz gerçekleştirilmiştir. Raporumuz Ocak 2021 ve Kasım 2021 tarihleri arasında saha çalışması yaptığımız Kavakyolu ve İzzetpaşa mahallelerinde 600 kadınla yapılan yüz yüze görüşmelere, gözlemlere, toplantılara, kurumlara yapılan bilgi edinme başvurularına ve kadın da(ya)nışma merkezimize başvuran kadınların erkek şiddetiyle, patriyarka ile mücadele, deneyim ve paylaşımlarına dayanmaktadır.
Kadınların deneyim ve paylaşımlarının; erkek şiddetinin önlenmesi, şiddete maruz bırakılan kadınların güçlenmesi, mevcut yasalar ve mekanizmalardaki eksikliklerinin ortaya çıkarılması açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.
Raporda aktarılan veriler 11 aylık süre zarfında, da(ya)nışma merkezimize gelen şiddet başvurularından ve mahallelerde yapılan anketlerden edinilen niceliksel verilere ve mahallelerde yapılan yüz yüze görüşmelerden ve gözlemlerden elde edilen niteliksel verilere dayanmaktadır. Verilerin elde edilme sürecinde gizlilik ilkesine uygun davrandığımızı, kadınların sınırlarına özen gösterdiğimizi ve genel olarak araştırma etiğine uygun davrandığımızı belirtmek isteriz. Hazırladığımız raporun kadına yönelik şiddetle mücadele alanına katkı sunmasını umuyoruz.
- Published in Genel
“Erzincan’da kadınlar buluşuyor” projesi
Heinrich Böll Stiftung Derneği’nin desteği ile gerçekleştirdiğimiz “Erzincan’da kadınlar buluşuyor” adlı projemiz devam etmektedir. Belirlediğimiz mahallelerden ilkinde hane ziyaretleri yaparak kadınlarla yüz yüze görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Şu ana kadar 130 kadınla yüz yüze görüşme gerçekleştirdik ve 70 kadın anketlerimize cevap verdi. Kadınlarla yağtığımız yüz yüze görüşmelerde kadınların; yaşadığı mahalledeki sorunları, Covid-19 salgınının yaşamlarımızı nasıl etkilediği ve kadın olarak yaşadığımız ortak sorunlar ve bu sorunlarla nasıl başedebileceğimiz ve destek mekanizmaları üzerine konuşuyoruz. Yaptığımız hane ziyaretleri esnasında kadınlardan şiddet başvuruları alıyoruz. 5 kadından şiddet başvurusu aldık ve başvurulara bizden istenilen destek sağlandı. Covid – 19 salgını nedeniyle mahallede yapmayı planladığımız toplantı takvimlerinde aksaklıklar yaşandı. Fakat fiziksel mesafe ve pandemi kurallarına dikkat edilerek 15 kadının katılımı ile 2 toplantı yapıldı.
Toplantılarda; yaşadıkları şiddetten dolayı evlerinden çıkamayan kadınların, kadına yönelik şiddet konusunda destek mekanizmaları hakkında bilgilendirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığının artması, şiddetin normalleştirilmesine neden olan kabul ve tutumların sorgulanması ve şiddetin toplumsal bir sorun olduğu gerçeğinin farkına varılması konuları üzerinden kendi yaşantılarımızdan da örnek verilerek kadınların farkındalıklarının artması sağlanmaya çalışıldı.
- Published in Genel
Erzincan’da Kadın ve Sağlık Hakkı Projesi
Sivil Toplum İçin Destek Vakfı’na yapmış olduğumuz, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Fonu kapsamında Erzincan’da Kadın ve Sağlık Hakkı Projemiz kabul edildi. Proje kapsamında üreme, cinsel sağlık ve hizmetlerini temel bir hak olarak kabul ederek kadınların bu konuda farkındalığını artırmak, kurumlarda karşılaştıkları sorunları raporlamak, hizmetlere erişebilmeleri için savunuculuk yapmak ve konunun “konuşulabilir” olması amacıyla kadınlar nezdinde farkındalığı geliştirmek.
2 Temmuz 2021 itibariyle destekçilerimiz Sivil Toplum İçin Destek Vakfı ve Turkey Mozaik Foundation işbirliği ile projenin faaliyet takvimini takiben çalışmalarımıza başladık. 1 Temmuz 2022 tarihine kadar sürecek olan proje Erzincan’da iki mahallede (Kavakyolu ve İzzetpaşa) olmak üzere 15 kişilik kadın grupları ile yapacağımız atölye çalışmaları, raporlar ve elde edeceğimiz verilerle tamamlanacaktır. Hibe açılış toplantısı ile karşılıklı soru cevap şeklinde yaptığımız görüşmelerle projenin uygulanma sürecinde bizlere destek olan fon kuruluşu ve işbirliği içerisindeki tüm kurumlara teşekkür ederiz.

- Published in Genel
İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz!
27.03.2021 Tarihli Basın Açıklaması – Erzincan Kadın Platformu
İstanbul Sözleşmesine karşı yürütülen kadın düşmanı, dinci ve muhafazakar kampanyalar sonucu olarak 20 Mart tarihinde gece yarısı cumhurbaşkanı kararı ile İstanbul Sözleşmesinden çıkıldığı ilan edildi. 2011 yılında mecliste onaylanan tüm kadınları ilgilendiren sözleşme, kadınları şiddete mahkum etmeyi kafasına koymuş kadın düşmanlarının sözünü onaylayan tek bir adam tarafından kaldırıldı.
Bir kişinin İstanbul Sözleşmesi’ni fesih kararı yok hükmündedir! Şiddet uygulayan erkekleri cesaretlendiren kararı tanımıyoruz, hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz, hayat mücadelemizi elimizden hiçbir kararnamenin alamayacağını biliyoruz.
İstanbul
Sözleşmesi gerektiği gibi uygulanana, erkek şiddeti son bulana
kadar mücadelemiz devam edecek. Kadın düşmanı devlete karşı
yaşasın kadın dayanışmamız!
Bizler biliyoruz ki şiddete
maruz kalan, öldürülen her kadının, fail kadar suçlusu,
devlettir.Cinayete, şiddete, tacize, tecavüze karşı alanlarda
mücadele eden kadınları engelleyenler, tutuklayanlar failleri ve
kadın katillerini koruyor
Son 9 gün içerisinde Türkiye’de 9 kadın hayatını kaybetti. Rabia Doğan ve Meral Sivrikaya boşanma aşamasında oldukları erkekler tarafından, Serpil Fikirli uzaklaştırma kararı olmasına rağmen, Nagihan Üste birlikte olduğu erkek tarafından öldürüldü. Zülfinur Bakır şüpheli şekilde hayatını kaybedenlerden bazıları.
İzmir Konak’ta ise 17 yaşında 5 aylık hamile olan Sezen Ü. birlikte olduğu erkek Anıl Yolum tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Fırat Kaya isimli erkek, işitme engelli LGBTİ+’ya işkence ettiği görüntüleri sosyal medyada yayınlanmasının ardından gelen tepkiler üzerine tutuklandı. Aylardır devlet kurumları ve kişiler tarafından hedef gösterilen LGBTİ+’lar cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği sebebi ile kimseye ayrımcılık yapılmamasını hedefleyen tek sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nin fesh edilmesinin bahanesini Lgbti+’lara yükleyen herkes bu suçun failidir.
Bu
coğrafyada her gün binlerce kadının şiddete maruz kaldığını,
çeşitli bahaneler sunularak öldürüldüğünü biliyoruz.
Failleri cesaretlendiren sizlersiniz!
İstanbul Sözleşmesi’ne
saldırmak yaşam hakkımıza saldırmaktır. “İstediğimiz
sözleşmeden çıkarız” diyenlere, yeni sözleşme isteyenlere
söylüyoruz: Hayatımıza dair kararları biz veririz!
İrademizin ve haklarımızın yok sayıldığı bugünlerde, kadınlara yönelik devlet şiddeti ve erkek şiddetine karşı mücadelemize devam edeceğimizi, şimdi bir kez daha ve daha güçlü bir biçimde haykırıyoruz. Hiçbir güç bizi mücadelemizden, kadın dayanışmasından alıkoyamaz. İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz.
- Published in Genel
İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz!
20.03.2021 Tarihli Basın Açıklaması – Erzincan Kadın Platformu
İstanbul Sözleşmesine karşı yürütülen kadın düşmanı, dinci ve muhafazakar kampanyalar sonucu olarak dün gece yarısı cumhurbaşkanı kararı ile İstanbul Sözleşmesinden çıkıldığı ilan edildi. 2011 yılında mecliste onaylanan tüm kadınları ilgilendiren sözleşme, kadınları şiddete mahkum etmeyi kafasına koymuş kadın düşmanlarının sözünü onaylayan tek bir adam tarafından kaldırıldı.
İstanbul Sözlemesi’ni tartışıp duruyorlar, çünkü kadınların şiddete mahkum olmasını istiyorlar. Kadınlar hayır diyemesin, kadınlar şiddete ses çıkaramasın, kendi hayatları hakkında karar alamasın istiyorlar. Kadınları korumakla yükümlü olan devlet ise erkek devlet olduğunu bir kez daha gösterip kadınların haklarını, can güvenliğini hiçe sayıyor.
Aile yapısı bozuluyor, toplum değerleri parçalanıyor diyerek kadın düşmanlığına çağrı yapanlar, kadınların ve çocukların her türlü şiddete maruz kaldığı toplum ve aile düzenini savunuyor. Kadınların özgürleşmesinden korkuyorlar. Kadınlar üstündeki egemenliklerini kaybetmemek için çırpınıyorlar.
İstanbul Sözleşmesi’nden nefret ediyorlar çünkü toplumsal cinsiyet eşitsizliği lafını dahi duymak istemiyorlar. Eşitsizliği doğallaştırmak, kadınları erkeklere tabi kılmak için fıtrattan, adaletten dem vuruyorlar. Bizler ise biliyoruz ki eşitlik olmadan adalet olmaz!
Kadınlara yönelik şiddeti önleyen, koruyan, kadınları güçlendirecek destek mekanizmalarını oluşturan ve failleri cezalandırma yükümlülüğü veren bir sözleşmeden çekilmek, devletin bu yükümlülüklerden kaçması anlamına gelir. Kadın cinayetlerine karşı, kadına yönelik şiddeti önlemek için sorumluluk almayı reddettiği anlamına gelir. Bu devletin kadınlara karşı olduğu anlamına gelir.
Dün gece yarısı kadınları dövme özgürlüğü isteyen erkeklere, Samsun’daki İbrahim Zarap gibilere, “eşit değilsiniz” diyerek bizi baskıya, şiddete açık hale getirenlere büyük bir hediye verildi. Karakollarda kadınları şiddete maruz kaldığı evlerine geri yollayan polisler, sığınaklarda kadınlara hapis hayatı yaşatan yetkililer, mahkeme salonlarında kadınları maruz kaldığı şiddet için suçlayan hakimler teşvik edildi.
Bir sonraki kadın cinayetinde ortalıkta ikiyüzlü açıklamalar yaparak, cezasızlığın kol gezdiği bir ülkede, ağır ceza getireceğiz safsataları ile kamuoyunu yatıştırmaya çalışacaklar. Biz ise biliyoruz ki şiddete maruz kalan, öldürülen her kadının, fail kadar suçlusu, devlettir.
Bilinsin ki sonuna kadar mücadele edeceğiz, birleşeceğiz ve haklarımızı geri alacağız. Tüm hukuksuz eylemlerinize, faillerin sırtının sıvazlanmasına, kadınların, kız çocuklarının ve LGBTİ+’ların şiddetin hedefi haline getirilmesine karşı direneceğiz.
Tek bir kadın, tek bir çocuk, tek bir LGBTİ+ bu ülkede tehdit altında kalmayıncaya kadar İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284’ü uygulamak, haklarımızı, hayatımızı korumak ve işinizi yapmak zorundasınız. Ülkeyi oyalamak için uydurduğunuz “Güçlü Kadın Güçlü Türkiye” kampanyalarınız bu ülkede feministlerin on yıllardır yürüttüğü mücadeleyi ve o mücadelenin ne kadar haklı, ne kadar meşru olduğu gerçeğini örtemez. İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılıyoruz demek kadınlara, çocuklara ve LGBTİ+lara “öldürülseniz de, tecavüze, tacize, istismara maruz bırakılsanız da biz failleri, erkek şiddetini koruyacağız” demektir! Haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Gece yarısı yapılan yasa değişiklikleri bizim için yeni değil. Ancak bir imzayla uluslararası sözleşmeden ayrılmaya kalkmak bu ülkedeki tüm kadın ve LGBTİ+ların varlığına, haklarına açık saldırı demektir.
İstanbul Sözleşmesi bizlerin yıllardır süren mücadelesi sonucu yazıldı. Çıkma kararını asla tanımıyoruz! Bir grup adamın sözünün, tek adamın kararının kadınlar tarafından hükmü yoktur! İstanbul Sözleşmesi gerektiği gibi uygulanana, erkek şiddeti son bulana kadar mücadelemiz devam edecek. Kadın düşmanı devlete karşı yaşasın kadın dayanışmamız.
- Published in Genel