KORONA SALGINI SÜRECİNE DAİR BASIN METNİMİZ
Dünyada ve ülkemizde giderek yaygınlaşan korona salgını ile birlikte biz kadınların üstündeki baskı ve tahakküm katlanarak artmaktadır. Kadınlar en çok en yakınları tarafından (baba, abi, koca, yakın akraba) şiddete maruz bırakılıyor ve öldürülüyor. Sosyal izolasyonun sağlanması için evlere kapandığımız günden beri, erkek şiddeti daha fazla artmaya başladı. Çünkü kadınlar, kendisine şiddet uygulayan kişiyle aynı evde daha uzun süre birlikte kalmak zorunda. Korona salgınından önce kadınlar; şiddete uğradığında polise, karakola, savcılığa daha rahat şikayette bulunabiliyor, evde yalnız kaldıklarında telefon aracılığıyla da şikayet edebiliyorlardı. Ancak korona salgınıyla birlikte evlerde sürekli şiddet uygulayanla bir arada kalmak zorunda olan kadınlar, şiddet başvurusunda bulunmakta zorlanabiliyor.
Korona salgının getirdiği sağlık problemleri ve artan ekonomik kriz kadınlar için birçok sorunu da beraberinde getirdi. “Evde kal” çağrılarıyla sosyal devletten beklenen ve sosyal devletin yapması gereken işlerin çoğunu kadınlar şikayet etmeden, doğal görevleriymiş gibi ücretsiz bir şekilde yapmaya mahkum ediliyor.
“Hayat eve sığar, evde hayat var” güzel, afilli sloganlar ama gerçeği yansıtmıyor. Var olan aile içi erkek şiddeti ile evdeki hayat zaten yok ediliyordu. Salgınla birlikte de hayat eve sığmadığı gibi evi kadınlara dar ediyor. Hayatın eve sığabilmesi için kadınlara güvenli bir ortam sağlanmalı, 6284 Sayılı Yasa ve İstanbul Sözleşmesi uygulanmalıdır. Aksi halde hayat yok edildiği gibi evinde bir anlamı kalmıyor.
Erkek şiddetinin olmadığı sağlıklı günlere, dayanışmayla.
Hayatlarımızı tehdit eden salgın sürecine ve bu süreçte artan erkek şiddetine karşı taleplerimiz;
- Karakol, polis merkezleri ve savcılıkların salgın bahane edilerek, sadece acil işlemler denilerek kadınların şikayet başvurularını reddetmemelerini ve ivedilikle işleme almalarını,
- 183 Acil Destek Hattının 7/24 aksaklıklar olmadan başvurulara destek vermesini,
- 6284 Sayılı Kanun salgın hastalıklar bahane edilerek askıya alınmamalı, 6284 Sayılı Kanun kapsamındaki tedbirler uygulanmalı,
- Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kadına yönelik şiddete karşı kamu spotları hazırlamasını,
- Korona salgını sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmesini,
- Bütün sağlık hizmetleri ve sağlık ürünlerinin ücretsiz ve erişilebilir olmasını,
- Sağlık çalışanlarının haklarının korunmasını ve ekipman ihtiyaçlarının giderilmesini,
- KHK ile işten atılmış sağlık çalışanlarının görevlerine iade edilmesini,
- Sağlık çalışanları ve zorunlu sektörler dışında çalışanlara ücretli izin verilmesini talep ediyoruz.
- Published in Genel
“Renklerin Dayanışması İle Güçleneceğiz” Projesi
Heinrich Böll Stiftung Derneği’nin desteği ile gerçekleştirdiğimiz projemizde, kadınların hakları ve alabilecekleri destekler hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak, şiddet yaşayan kadınların destek mekanizmalarına ulaşabilmelerine destek olmak” amacıyla atölyeler yapmayı planladık.
Derneğimizin üyesi ve gönüllüsü olan kadınlar için kapasite geliştirme çalışmaları “haklarımız, farkındalık ve hukuk atölyeleri” çerçevesinde gerçekleştirilecektir. Projemizin atölyeleri kadın dayanışması ve örgütlenmesinin temel prensiplerine odaklanarak düzenlenecektir.
Projede, eğitici eğitimleri uygulanarak, proje ekibinin alınan eğitimleri, proje bitiminden sonraki çalışmalarda da aktarımını yapması sağlanacaktır. Proje ekibi, halihazırda şiddet başvuruları almakta ve sahada kadınlarla farkındalık grup çalışmaları yapmaktadır; alacağı eğitici eğitimi ile deneyimleri artacak ve güçlenecektir.
Saha temsilcileri, eğitici eğitimleri alarak, yaşadıkları yerlerdeki şiddete maruz bırakılan kadınlara ulaşarak, da(ya)nışma merkezimize yönlendirmeler yapacaklardır. Saha temsilcileri, kadınların kendi aralarında dayanışma ağları kurmalarına dayanışma örneklerinin oluşturulmasına zemin hazırlayacaklardır.
Atölye çalışmalarının konu başlıkları, kadınlarla yaptığımız grup çalışmalarında alınan geri bildirimler sonucunda, ortaya çıkan şiddetle mücadelede karşılaşılan sorunlara ve kadınların yaşadığı sorunlara karşılık olarak belirlenmiştir. Yasal haklarımız ve alabileceğimiz destekler hakkında bilgi, deneyim sahibi olmak, kadın bakış açısı konusunda farkındalık kazanmak, yasal, hak ve düzenlemelerin kadınlar için daha etkin kullanılmasını sağlamak, kadınların, ev içinde ve kentsel yaşamda konumlarını güçlendirmelerine, kamusal alanda görünür olmalarına destek olmak, kadınlar için araştırmalar yürütmek, savunuculuk yapmak, yazı, haber yazmak ve yasaların kadınlar lehine uygulanmasını takip etmek, kadınların cinsel, fiziksel, sosyal ve duygusal şiddete karşı mücadele edebilmeleri için destek sağlamak amacıyla, atölye konuları belirlenmiştir.
Hukuk atölyeleri;eğitim,ve hukuki haklar, adli yardım, şikayet mercileri ve mekanizmalar,6284 sayılı kanun, CEDAW, İstanbul Sözleşmesi,nafaka hakkı konularında farkındalık atölyeleri; toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı şiddet, kadının insan hakları, erken yaşta evlilikler,ayrımcılık, LGBTİ+ hakları, cinsel, bedensel , üreme hakları konularında yapılmasına karar verilmiştir.
Hukuk atölyelerimiz, kadının insan hakları ve kadın haklarına yönelik yasalar hakkında bilgilenmelerini sağlamak üzere planlanmıştır.
Kadınların, hukuki konularda bilgi sahibi olmalarının şiddetle mücadeleye başlamaları için tek başına yeterli olmadığı bilinen bir gerçektir. Kadınların hakları konusunda edindikleri hukuki bilgiler, toplumsal cinsiyet eşitliği farkındalığıyla buluştuğunda şiddete karşı çok daha güçlü bir mücadele sürdürebilmektedirler.
Farkındalık atölyelerimiz, “kadınların geleneksel rolleri içinde, kadın olmanın gereğiymiş gibi yaşadıkları şiddet ve hak ihlallerini fark etmeleri ve bununla mücadele etmeye başlamaları” amacıyla uygulanacaktır. Katılımcılarımızın eğitim ve deneyim paylaşımlarıyla farkındalık; çevrelerindeki diğer kadınlarla dayanışma ve birlikte güçlenme motivasyonunu artıracaktır.
- Published in Genel
8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği olarak feminist ilke ve yöntemlerle hiçbir ayrım gözetmeksizin kadınları ve LGBTİ+ ları destekleyici çalışmalar yürütmekteyiz. Kadınlar ve LGBTİ+ lar olarak birbirimizden güç alarak ve dayanışarak erkek şiddeti ile mücadelemizi sürdürüyor, haklarımız ve hayatlarımızı savunuyoruz.
Rengimiz, dilimiz, inancımız farketmeksizin; haklarımıza, kazanımlarımıza saldırılar, katmerli sömürü, baskı ve şiddet artarak devam ediyor. Cinsiyete dayalı iş bölümü ile patriyarka ve kapitalizm, her gün kendini yeniden üretiyor. Patriyarkal sistem; evde, işte, sokakta her gün biz kadınları baskılamaya ve sömürmeye devam ediyor.
Hayatlarımızın her anını, denetleme hakkını kendinde gören, saat kaçta nerede olduğumuza, ne giydiğimize müdahale edip, ev içindeki emeğimizi görünmez kılan, iş yerlerinde güvencesiz ve esnek çalıştırılmaya bizleri mahkum eden, eşit işe eşit ücret talebimizi yok sayan erkeklerden ve erkek egemen sistemden alacaklıyız.
Sözümüzle, itirazımızla, haklı mücadelemiz ve haklı taleplerimizle sesleniyoruz.
Biz kadınlar haklarımız, hayatlarımız ve kazanımlarımız için mücadeleye etmeye devam edeceğiz. Bizler; yaşanabilir, özgür, eşit, sömürüsüz ve savaşsız bir ülke ve dünyadan yanayız!
Tüm yasaklamalara rağmen, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlamaktan vazgeçmeyeceğiz.
Yaşasın 8 Mart
Wes Bo 8 Adar
Biji 8 Adare
- Published in Genel
KATRE KADIN DANIŞMA VE DAYANIŞMA DERNEĞİ 2020/2 E-BÜLTEN YAYINLANDI
- Published in Genel